Sayfalar

30 Nisan 2012 Pazartesi

Deniz Börülcesi



Ben de çok seviyorum, kızım da! Alaçatı pazarından almıştım, yeni çıkmaya başlamıştı. Burada markette görünce gene dayanamadım. Esasında çok kolay yapması ama ayıklaması biraz el tutuyor. Yıkadıktan sonra tuzlu kaynayan suya koyup haşlıyorsunuz(yumuşayana kadar, fazla değil). Haşlandıktan sonra sapının dibinden tutup çektikçe, yeşil kısımları kılçıklarından ayrılıp elinize geliyor zaten. Üzerine sızma zeytinyağ, limon suyu ve ezilmiş sarımsakla sos yapıp dökün. İşte bu kadar!

Afiyet Şeker Olsun:))

NOT:  Tuzlu suda haşlandığı için tuz koymanıza  gerek kalmayabilir, tadına bakmadan eklemeyin, çok tuzlu olunca hoş olmuyor!

27 Nisan 2012 Cuma

Enginarlı Pilav



Enginarlı pilavı İzmirli canım arkadaşım Çiğdem'den öğrendim. Duyar duymaz denedim ve bayıldım, o zamandan beri de enginar zamanı hep yaparım. Ben 5 küçük enginar çanağı ve 1 su bardağı prinçle yaptım bu sefer. 5-6 sap taze soğan, 1 sap taze sarımsak kıyılıp, 1 su bardağı prinç ve sızma zeytinyağıyla, prinçler tıkır tıkır olana kadar sotelenir. 1 limonun suyu, tuzu ve üstünü biraz geçecek kadar su eklenir. Pişince bol kıyılmış dereotu konur. İster ılık, ister soğuk,ister tek başına, isterseniz de et yanına...
Afiyet Şeker Olsun:))

26 Nisan 2012 Perşembe

Set Balık



Haftasonu eşimin doğumgününü kutlamak için Set Balık'a gittik. Deniz ürünleri yemek istediğimiz zaman biz Set'e gideriz senelerdir çünkü orada hem mezeler ve balık harikadır hem de balık yiyoruz diye kazıklanmayacağımızı biliriz. Her gittiğimizde de mutlaka yeni bir meze veya balık çeşidi yapmış olurlar!
Bu sefer ben daha girerken masalardaki değişik mezeleri gördüm ve bizle ilgilenen şefe menüye koydukları yeni mezeleri denemek istediğimizi söyledim. Meğer bu sefer menünün 70%'ini yenilemişler. Neler yapmamışlarki, balık mantısı, balık iskender, balık pizzası...Şaka gibi... Bunlar da ne böyle, olur mu hiç diye düşünebilirsiniz ama oldurmuşlar kardeşim. Bizim beğenmediğimiz, bu da olmamış dediğimiz bir çeşit olmadı. Hatta ilk defa gelen arkadaşlar bu kadar çok çeşit karşısında şaşırıp kaldılar. Fakat bombayı en sonunda patlattılar. Orada mezelerle(çoook çeşit var, çok) karnımız doyduğu için en son ortaya balık söyleriz, tadımlık . Son favorimiz ise "Patlıcanlı Levrek"leriydi ama bu sefer "Levrek Dolması"yaptıklarını ve mutlaka denememiz gerektiğini söylediler. Ee biz de denedik tabii:)) Yanında mısır ekmeği ile servis ediyorlar, bandır bandır ye, hatta kaşıkla ye, öyle birşey! Kendimizden geçtik desem abartmış olmam. Üstüne de tatlı, ki tatlıları ayrı olay ama bu sefer en çok sevdiğimiz tahinli dondurması kalmamıştı maalesef! Anlayacağınız her Set dönüşü olduğu gibi, bu seferde evde Garfield pozisyonu alındı, sırtüstü, kıpırdamadan yatmaca...:)))

NOT:
1- Set Balık'ı yazmayı düşünmediğim için mezelerin fotoğrafını çekmedim. Öyle her gittiğim yerde fotoğraf çekip, tweet atmaktan hoşlanmıyorum, çünkü ne yediğini anlıyorsun o zaman ne de doğru düzgün sohbet edebiliyorsun. Ama "Levrek Dolması" fikrimi değiştirdi:))
2- Uygun fiyatlı olmalarının nedeni nakit çalışmaları, kredi kartı kabul etmiyorlar, gitmek isterseniz bilginize!

24 Nisan 2012 Salı

Çikolata Bombası



Geçen hafta eşimin doğumgünü vardı. Pastasını evde kızımla beraber yapmak istedik ve çikolatalı pasta yapmaya karar verdik. Birkaç hafta önce Tchibo'da mutfak malzemeleri haftasıydı ve ordan aldığım birkaç aleti de denemek için iyi bir fırsat oldu. Gene birkaç sene önce televizyonda bir programdan not aldığım kakaolu pandispanyayla yapılan çikolatalı kek tarifini de sonunda denemiş olacaktım. Pandispanyayı not aldığım şekilde yaptım ama herhalde yazmayı unuttuğum birşey vardı! Kekin ortası kabardı ve çatladı. Üç kata ayrılabilmesi gereken kek, ortası kabarık ve çatlak, şekilsiz birşey oldu. Güya üç katlı, ganajlı bir pasta yapacaktım. Önce biraz moralim bozulmadı desem yalan olur ama olayı  hemen tersine çevirdim:)) Kekin bozuk olan üst tarafını kestim, baz olarak kullanabileceğim alt kısmının üzerine de Nigella'nın "çikolatalı mousse"unu yapmaya karar verdim, ki bu mousse tek başına da süper oluyor, ara sıra yapıyorum. Baz olarak ayırdığım keki ayarlanabilir kek kalıbının içine koydum, şerbet hazırlayıp keki ıslattım. Sonra da mousse'u yapıp, üzerine döküp, biraz donduktan sonra da pastanın üstünü renkli şekerlerle süsledim. Sonuç "Çikolata Bombası"!!! Ufak bir parçası bile çikolata krizine girenleri kendine getirebilecek, çok lezzetli, buram buram çikolata kokan bir pasta oldu:))




Kek için:
5 yumurtayı 1 su bardağı şeker ile iyice çırpın. 250 gram çikolatayı benmari üsulü eritip ekleyin. 2 yemek kaşığı kakao, 1 su bardağı un ve 1 tatlı kaşığı kabartma tozunu ayrı bir kapta karıştırıp yumurta karışımına ekleyin. Bu karışıma da yarım çay bardağı krema ve yarım çay bardağı ılık su ekleyin. Önceden ısıtılmış fırında 170 derecede 35-40 dakika pişirin.

Şerbet için:
1 su bardağı su ile 1 su bardağı şekeri kaynatın.



Nigella'nın çikolatalı mousse'u:
250 gr bitter çikolata (ben Eti Karam'ın 70% kakaolu olanını kullanıyorum)
1/2 paket tereyağ
2 küçük kutu krema
1 paket marshmallow( ben Haribo kullanıyorum ve paketin 3/4'ünü koyuyorum)
Kremayı iyice koyulaşana kadar çırpın. 250 gr çikolata ve tereyağını bir tencerede eritmeye başlayın, onlar erirken marshmallowları da ilave edin ve marshmallowlar eriyene kadar sürekli karıştırın. Bu karışımı kremayla karıştırın, servis etmeden önce en az birkaç saat buzdolabında bekletin.

Afiyet Şeker Olsun:))


NOT:
1- Kekin tipi bozuk olsa da acayip lezzetli oldu:))
2- Şerbet miktarı üç katı ıslatmak için, kek tek kat kalınca 1 su bardağından yapılan şerbet fazla geliyor!

20 Nisan 2012 Cuma

Fırında Peynirli Ekmek


Beyaz peyniri ezip içine kekik, zeytinyağ, isterseniz biraz kırmızı pul biber ve bir de çırpılmış yumurta koyup karıştırın. Ekmeklerin üzerine sürüp, fırında üstü kızarıncaya kadar pişirin.
Afiyet Şeker Olsun:))

NOT: İsterseniz yumurta koymadan da yapabilirsiniz, öyle de güzel oluyor!

Alaçatı - Zeytin Konak Otel


Alaçatı'ya gideceğiz, otel arıyorum organizatör olarak ama köpek ve çocuk kabul eden otel bulamıyorum. En sonunda o kabul etmeyenlerden birine sordum, var mıdır bildikleri bir yer diye, onlar da "Zeytin Konak" olabilir, bir konuşun dediler. İşte böyle, biraz mecbur kalıp rezervasyonu yaptırsakda, gidip kalınca gerçekten iyi bir seçim yaptığımızı anladık. Sahibesi İlknur Hn. çok şeker, her konuda yardımcı olan ve misafirlerini rahat ettirmeye çalışan bir hanım(buraya yerleşmeden önce bir turizm acentasının genel müdürüymüş, hizmet sektörünü bilmenin faydaları!). Aynı şey çalışanları için de geçerli! İlknur Hanım ve eşi Ertuğrul Bey 11 sene önce Alaçatı'ya yerleşen windsurfçüler. İkisi deTürkiye'yi 2000 Sydney Olimpiyatlarında temsil etmişler. Ertuğrul Bey 2004 Atina Olimpiyatlarına da katılmaya karar verince Alaçatı'da daha rahat hazırlanabileceği için, karar vermeleri biraz zor olsa da, sonunda buraya taşınmışlar.  Ertuğrul Bey halen profesyonel sporcu. 2002 senesinde taşınmışlar ve taşındıktan bir sene sonra Ali doğmuş ve İlknur Hanım 3 odalı bir otel işletmeye başlamış. 5 sene önce ise şu anki Zeytin'i kiralamışlar. Zeytin Konak Otel 4 taş evden oluşuyor, 2 tane de havuz var. Çok zevkli, abartısız bir dekorasyonu var. Evindeymiş gibi rahat ediyorsun. Huzurlu, keyifli...


Büyük bir bahçeleri var, tam çocuklulara göre, koşup oynayabilecekleri. Oradaki pek çok otel gibi oda-kahvaltı çalışıyorlar. Kahvaltıları oldukça zengin, reçel ve peynir çeşitleri bol, bal, kaymak, tereyağı, zeytin çeşitleri.... Ayrıca hergün bizi şaşırtan bir çeşit ikram ettiler, ilk gün pişi, ikinci gün ise gözleme vardı. Sabah sabah sıcacık taze yapılmış böyle süprizler iyi geliyor gerçekten. Bir de İzmir tulumu olsa 10 numara olacaktı:))

Yolu Alaçatı'ya düşenlere tavsiye edilir efendim:))


18 Nisan 2012 Çarşamba

Bebek Enginarlar



İstanbul'da hiç rastlamadım bu kadar küçüğüne, Alaçatı pazarında görünce dayanamadım:))
Dış kabuklarını soydum, yaprakların uçlarını kesip ikiye böldüm ve buharda haşladım.
Üzerine ilk hasat sızma zeytinyağ, limon, tuz, budur...
Afiyet Şeker Olsun:))