Bu sabah Ecosum sağolsun erken uyandım. O sonra uyumaya devam etse de beni uyku tutmayınca erkenden kalktım, doğru mutfağa...Dün aldığım kabağı pişireyim,yılbaşı için balkabaklı peynirli kek yapmayı planlıyorum, kabağı hazır olsun diye. Bir de ekmek hamuru hazırlayacağım. Ayrıca sabahları genelde çabuk oluyor diye elmalı tarçınlı yulaf yerim, bu sabah canım fena halde güzel birşeyler istiyor:))
Önce kabakları yıkayıp, kesip, üzerine şekerini döküp beklemeye aldım. Beyaz seker gözüme az gözükünce biraz da esmer şeker koydum. Bir taraftan evvelki gun pişirdiğim ekmeğimden kesip eşimle kendime fesleğenli, domatesli, dil peynirli tostlar hazırlayıp tost makinasına koydum. Diğer taraftan tostarın yanına çırpma yumurta hazırladım. Bunları bir güzel götürdükten sonra baktım kabaklar sulanmaya başlamış, ateşe koydum. Eşimle Ece'yi gönderip, ekmek yoğurma işine giriştim. O arada bir baktım kabakların suyu az gibi gözüktü, normalde hiç su koymam, hadi biraz su ekleyeyim dedim. Olmadı tabii, biraz sonra bir baktım, kendi suyunu iyice bırakınca suyu fazla oldu. Normalde kısık ateşte pişirdiğim tatlının suyunu çeksin diye altını açtım.
Ekmek hamurunu hazırlayıp, dinlenmeye bıraktım. İşe gitmek için hazırlanmaya başladım. Veee içerden hafif bir yanık kokusu gelmeye başladı. Bir koşu mutfağa gittimki tatlının suyu ağda kıvamına gelmiş, dibi tutmuş...
Yanlız rengi super gözüküyor, kahverengi şekerden olabilir!? Hemen başka bir kaba aktarıp, işe gitmek üzere kendimi dışarı attım. Bu arada ilk defa kabak tatlısını pişirirken bir tarçın çubuğu ve 3 adet karanfil atmıştım içine, ev mis gibi kokuyor. Akşam gidince bakacağız artık tatlı çöpe gidecek de yenisini mi pişireceğiz. Yoksa üstte kalan taraftan peynirli kek için kullanabilecekmiyiz!? Allahtan dün Kabakçı Amcanın içinemi doğdu nedir, çok güzel çok güzel diye diye bana büyük paketi sattı zorla( Şaşkınbakkal'da Tamer Kasabın(benim kasabım) köşesideki Amca).
Bakacağız artık:)))))
30 Aralık 2011 Cuma
28 Aralık 2011 Çarşamba
Biscotti (Bademli, incirli)
Malzemeler:
50 gr. tuzsuz tereyağ
1,5 su bardağı un
3/4 su bardağı toz şeker
1 çimdik tuz
75 gr. bütün badem
100 gr. kuru incir
1 yumurta
1 yumurta sarısı
1 çay kaşığı vanilya
1/2 çay kaşığı kabartma tozu
Fırını önceden 180 dereceye ısıtın.
Tereyağını eritin.
Un, şeker, tuz ve kabartma tozunu geniş bir kaba koyun.
Badem ve incirleri de ekleyip, tahta bir kaşıkla karıştırın.
Küçük bir kapta yumurta, yumurta sarısı, vanilya ve erimiş tereyağını karıştırın.
Kuru karışımın ortasını açıp, sıvı karışımı ortasına dökün.
Hepsi iyice karışana ve bütün malzemeler biraraya gelene kadar karıştırın.
Hamuru ikiye bölün ve unlanmış yüzeyde her parçayı 20 cm uzunluğunda silindir haline getirin.
Pişirme kağıdı konmuş tepsiye her iki silindiri de aralık bırakarak yerleştirin.
Fırının orta katında 30-40 dakika altın sarısı olana kadar pişirin.
Fırından çıktıktan sonra soğumalarını bekleyin. Soğuyunca iki silindiri 1cm kalınlığnda diagonal dilimler şeklinde kesip tepsiye dizin.
Önceden 170dereceye ısıtılmış fırında tekrar 20 dakika pişirin.
Soğuyana kadar bekleyin, sonra da ya siz gidin ya bir arkadaşınızı çağırın, beraber şöyle güzel bir çay ya da kahve sefası yapın!
Afiyet Şeker Olsun!
50 gr. tuzsuz tereyağ
1,5 su bardağı un
3/4 su bardağı toz şeker
1 çimdik tuz
75 gr. bütün badem
100 gr. kuru incir
1 yumurta
1 yumurta sarısı
1 çay kaşığı vanilya
1/2 çay kaşığı kabartma tozu
Fırını önceden 180 dereceye ısıtın.
Tereyağını eritin.
Un, şeker, tuz ve kabartma tozunu geniş bir kaba koyun.
Badem ve incirleri de ekleyip, tahta bir kaşıkla karıştırın.
Küçük bir kapta yumurta, yumurta sarısı, vanilya ve erimiş tereyağını karıştırın.
Kuru karışımın ortasını açıp, sıvı karışımı ortasına dökün.
Hepsi iyice karışana ve bütün malzemeler biraraya gelene kadar karıştırın.
Hamuru ikiye bölün ve unlanmış yüzeyde her parçayı 20 cm uzunluğunda silindir haline getirin.
Pişirme kağıdı konmuş tepsiye her iki silindiri de aralık bırakarak yerleştirin.
Fırının orta katında 30-40 dakika altın sarısı olana kadar pişirin.
Fırından çıktıktan sonra soğumalarını bekleyin. Soğuyunca iki silindiri 1cm kalınlığnda diagonal dilimler şeklinde kesip tepsiye dizin.
Önceden 170dereceye ısıtılmış fırında tekrar 20 dakika pişirin.
Soğuyana kadar bekleyin, sonra da ya siz gidin ya bir arkadaşınızı çağırın, beraber şöyle güzel bir çay ya da kahve sefası yapın!
Afiyet Şeker Olsun!
24 Aralık 2011 Cumartesi
Balkabaklı Peynirli Kek
5 yumurta
1 kutu labne
1 kutu krema
2 yemek kasığı mısır nişastası
1 su bardagi süzme yogurt
1 su bardagi şeker
1 tatli kasigi saf vanilya
400-500 gr kabak tatlisi
1 paket Burçak bisküvi
2 parmak tereyaği(paket)
1 çay kasığı toz zencefil
2 tatli kasığı toz tarçın
1- Bisküvileri toz haline getir, tereyağını eritip, bir çay kaşığı zencefil ve 1 tatlı kaşığı tarçınla bisküvilere kariştir. Kelepçeli kalıba döküp, barak altıyla bastırarak sıkıştır. Önceden ısıtılmıs fırında 7-8 dakika pişir.
2- Kabak tatlısını püre haline getir, 1 tatli kaşiği toz tarçinla kariştir.
( Kabak tatlısı herhalde yapılabilecek en kolay tatlıdır. Kabakları tencereye dizersin, üstünü kapatacak kadar şeker dökersin, 1-2 saat beklersin kabakların suyunu salması icin, sonra da kısık ateste pişirirsin:))
Piştikten sonra, suyu fazla kalırsa, istersen suyunu çektirmek icin biraz harlı ateşte tutabilirsin.)
3- Diger bütün malzemeleri mikserle kariştir, kabak püresini de bu karişima ekleyip kalıba dök.
170derecede yaklasik 1 saat pişir.
Afiyet olsun!
1 kutu labne
1 kutu krema
2 yemek kasığı mısır nişastası
1 su bardagi süzme yogurt
1 su bardagi şeker
1 tatli kasigi saf vanilya
400-500 gr kabak tatlisi
1 paket Burçak bisküvi
2 parmak tereyaği(paket)
1 çay kasığı toz zencefil
2 tatli kasığı toz tarçın
1- Bisküvileri toz haline getir, tereyağını eritip, bir çay kaşığı zencefil ve 1 tatlı kaşığı tarçınla bisküvilere kariştir. Kelepçeli kalıba döküp, barak altıyla bastırarak sıkıştır. Önceden ısıtılmıs fırında 7-8 dakika pişir.
2- Kabak tatlısını püre haline getir, 1 tatli kaşiği toz tarçinla kariştir.
( Kabak tatlısı herhalde yapılabilecek en kolay tatlıdır. Kabakları tencereye dizersin, üstünü kapatacak kadar şeker dökersin, 1-2 saat beklersin kabakların suyunu salması icin, sonra da kısık ateste pişirirsin:))
Piştikten sonra, suyu fazla kalırsa, istersen suyunu çektirmek icin biraz harlı ateşte tutabilirsin.)
3- Diger bütün malzemeleri mikserle kariştir, kabak püresini de bu karişima ekleyip kalıba dök.
170derecede yaklasik 1 saat pişir.
Afiyet olsun!
Ecoşsuz ilk akşam!
Bu akşam kızım okulda kalacak, pijama partileri varda:)) İlk defa ayri bir gece geçireceğiz! Onsuz ev çok sakin, çok tuhaf! Boş!!!
Eve geleli 2 saat oldu. 2 saat trafikde geçen çileden sonra yorgun, bezgin ve aç bir şekilde eve vardim. Yemek yok. Alis veriş icin markete gitmeye Dilek'in hali yok. Kendimi eve zor atmişim. Bugün pişirmeyi planladigim sey için cikardigim yumurtalar var ama eksik malzemeleri almaya gidemedigim icin aklimdakini yapamiyacağim. En güzeli ve de kolayı yumurta yapmak! Dolaptan beyaz peyniri, önceki gün yarisini salataya koydugum kirmizi biberi çikarttim. Biraz maydanoz kiydim. İki yumurtayi sütle çırpıp, diger malzemelerle beraber bir güzel pişirdim. Pardon, önce üstüne biraz dil peyniri de koydum, üstüne kapaği kapatip, dil peynirleri eriyene kadar bekledim. Öbür tarafta dolaptan geçenlerde aldigim bayat zeytinli ekmegi cikardim, tost makinasina koydum. Üstüne de Cigdemciğimin Italya'dan getirdigi zeytinli truf mantari ezmesini sürdüm. Şarabimi ilk iş dolaptan cikarip açmistim zaten. Ohhhhhh! Bir aksam da kafami dinliyeyim ama dimi... Nasil dinliyeceğimki! Aklim kizimda! Yemek işi bitti. Birşey pişiremedim. Daha dogrusu istediğim şeyi pişiremedim, yoksa üçüncü ekmeğim fırında ama fiyasko, kabarmiyor:( Insallah tadi guzel olur! En iyisi size dün yaptiklarimi anlatayim, çünkü bir şekilde kendimi oyalamam lazım!
Dün hem çok sıkıntılı hem de çok eğlenceli saatler geçirdim. Ben uzun zamandir bu kadar güldüğümü hatirlamiyorum. Dün uzun zamandir görüşemedigim ortaokul-lise arkadaslarimla oöğle yemeği yedik. Buluştuktan 5 dakika sonra öyle bir haldeydikki, sanki o yillara geri dönmüstük. İnsanin eski(yoksa uzun sürelimi desem?) arkadaşlari gibisi yok! Ne kadar zaman görüşemediğinin önemi yok, biraraya geldiğin zaman hersey eskisi gibi devam ediyor:)) Benim blog günün olayiydi ve sağolsun sevgili arkadaslarim da bana tam destek verdi. Hatta buluşmamız biranda iş toplantısına döndü:)) Toplantıda alinan kararlari açikliyorum:
Ahmet - Blog Genel Müdürü
İpek - Medya Direktorü (daha iyisini bulma ihtimalim yok, 1 numara!)
Burçin - Yönetim Kurulu Üyesi
Mert - Yönetim Kurulu Üyesi
Kadro süper!
Keşke mümkün olsa da beraber çalışabilsek ama biz birbirimizle uğraşmaktan, gülmekten ne kadar iş yapabilirdik, o biraz şüpheli işte!!!
16 Aralık 2011 Cuma
Ilk Ekmegim
Çok heyecanlıyım,cok mutluyum, bloğumun ilk yazısını yazıyorum!!!
Bu bloğu yapabilmek için, bana göre biraz uzun bir süre bekledim. Normalde kafama koyduğum şeyi yapmak için pek beklemem. Ama bu bloğu yaparken herşeyin içime sinerek olması gerekiyordu. Önce isim bulmak gerekiyordu ki, en önemlisi! Aklımda olan birkaç isim baktimki zaten kullanilmis, ne olabilir ne olabilir derken, sevgili arkadaşım Zulal'in blog ismi uzun olur demesinden cesaret alip, şimdiki isimde karar kıldım. İsim tamam da, blog yapmak o kadar da kolay değilmis. Şekli, şemali, görseli vs. Hala tam olmasa da ilk yazi da benim için çok önemliydi. Ona da bugün karar verdim.
Geçen cumartesi Slow Food Türkiye'nin doğumgünü etkinliklerine katıldım. Çok güzel, keyifli bir gün geçirdim. Defne Hn.ve Semsa Hn.'la tanıstım:)) Çok güzel kurabiyeler yedik, kahvemizi içtik,buğday'in uygarlık tarihindeki önemiyle ilgili güzel bilgiler aldik veeee en son da ekşi maya ile pisirilen ekmekler ve ekşi mayalar paylaşıldıki, ben hem Neva Hn.'dan hem de Semsa Hn.'dan ekşi mayalarını aldim. Ben iki kere denememe rağmen maalesef kendi eksi mayami bir türlü tutturamamistim. En kisa zamanda tekrar kendi mayami yapacak olsamda, önce elimdekilerle deneme yapmaya karar verdim. Evvelki aksam hamurumu tuttum, bu sabah da ekmeğimi pisiricem, fakat hamur pek oğle resimlerde gördüklerime benzemiyor, yoğuruyorum toparlanmiyor.
Tezgah unlu oldugu halde hamur tezgaha yapıştı. Bir ara imdaaat, yardım diye mesaj atsammı dedim. Cevap gelene kadar bekleyemiyeceğim! Allahim kendimi bu kadar başarısız hissettigim bir durum daha hatırlamıyorum. Biraz daha un ekleyip, hamurumu biraz daha beklettim. Sonunda taş
gibi de olsa ben bu hamuru pişiriceğim dedim ve tencereye de yapisma tehlikesine karsi, tencerenin dibine pisirme kağidi koyup ilk ekmegimi fırına verdim:)) 30-35 dakikada pişti ve
pişince gözlerime inanamadim. Insanin çocuğunun kendine güzel gözükmesi gibi birsey mi
bilemiyorum ama benim ekmek gözüme pek güzel gözüktü. Şimdi soğuyor, tadına bakmadım.
Heyecanla ilk yazimin bu olmasi gerekiyor diyip, yazmaya giriştim. Birazdan fotografini da koyacagim.
Bu bloğu yapabilmek için, bana göre biraz uzun bir süre bekledim. Normalde kafama koyduğum şeyi yapmak için pek beklemem. Ama bu bloğu yaparken herşeyin içime sinerek olması gerekiyordu. Önce isim bulmak gerekiyordu ki, en önemlisi! Aklımda olan birkaç isim baktimki zaten kullanilmis, ne olabilir ne olabilir derken, sevgili arkadaşım Zulal'in blog ismi uzun olur demesinden cesaret alip, şimdiki isimde karar kıldım. İsim tamam da, blog yapmak o kadar da kolay değilmis. Şekli, şemali, görseli vs. Hala tam olmasa da ilk yazi da benim için çok önemliydi. Ona da bugün karar verdim.
Geçen cumartesi Slow Food Türkiye'nin doğumgünü etkinliklerine katıldım. Çok güzel, keyifli bir gün geçirdim. Defne Hn.ve Semsa Hn.'la tanıstım:)) Çok güzel kurabiyeler yedik, kahvemizi içtik,buğday'in uygarlık tarihindeki önemiyle ilgili güzel bilgiler aldik veeee en son da ekşi maya ile pisirilen ekmekler ve ekşi mayalar paylaşıldıki, ben hem Neva Hn.'dan hem de Semsa Hn.'dan ekşi mayalarını aldim. Ben iki kere denememe rağmen maalesef kendi eksi mayami bir türlü tutturamamistim. En kisa zamanda tekrar kendi mayami yapacak olsamda, önce elimdekilerle deneme yapmaya karar verdim. Evvelki aksam hamurumu tuttum, bu sabah da ekmeğimi pisiricem, fakat hamur pek oğle resimlerde gördüklerime benzemiyor, yoğuruyorum toparlanmiyor.
Tezgah unlu oldugu halde hamur tezgaha yapıştı. Bir ara imdaaat, yardım diye mesaj atsammı dedim. Cevap gelene kadar bekleyemiyeceğim! Allahim kendimi bu kadar başarısız hissettigim bir durum daha hatırlamıyorum. Biraz daha un ekleyip, hamurumu biraz daha beklettim. Sonunda taş
gibi de olsa ben bu hamuru pişiriceğim dedim ve tencereye de yapisma tehlikesine karsi, tencerenin dibine pisirme kağidi koyup ilk ekmegimi fırına verdim:)) 30-35 dakikada pişti ve
pişince gözlerime inanamadim. Insanin çocuğunun kendine güzel gözükmesi gibi birsey mi
bilemiyorum ama benim ekmek gözüme pek güzel gözüktü. Şimdi soğuyor, tadına bakmadım.
Heyecanla ilk yazimin bu olmasi gerekiyor diyip, yazmaya giriştim. Birazdan fotografini da koyacagim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)