Oraya vardığımızda karnımız acıkmıştı. Önce şöyle bir dolandık neler var diye. Nohut-pilavı görünce Ece'nin ne yiyeceği belli oldu çünkü bayılır, en sevdiği yemeklerden biri!
Armada Hotel'den Nohutlu Pilav
Armada Hotel'den Portakallı İrmik Helvası
Giritli Restoran'dan Lokma
Balıkçı Sabahattin'den Torik ve Midyeli Pilav
Karışma Sen'den Tarama
Tarama'nın sunumu çok hoştu! Yanında grisinilerle servis ettiler!
Tahinli Dondurma ve Ahırkapı Şerbeti de Armada Hotel'dendi!
Karnımızı doyurduktan sonra daha öncekine katılamayanlar için yapılan küçük bir tura katıldık. Önce "Türkiye Gezginler Klübü Derneği" merkezi önünde bir mola verdik. Prof.Dr.Orhan Kural bu binayı nasıl aldığını, kullanılabilir hale getirebilmek için ne mücadeleler verdiğini anlattı. "Gelişmek, ilerlemek istiyorsak da gezip, görmeliyiz" diyerek konuşmasını bitirdi. Oradan sonra biraz ileride, şimdi müze olan "Hamamizade İsmail Dede Efendi'nin evine gittik. Dede Efendi Osmanlı zamanının meşhur bestekarı! Bu ev de kendisine 2.Mahmut tarafından hediye edilmiş.
Maalesef evin şu anda sadece "selamlık" kısmı mevcut. "Haremlik" kısmı Kalyon Oteli yapılırken hiç edilmiş! Bizim kadar tarih zengini olup da bunun kıymetini bilmeyen, koruyamayan bir memleket daha var mıdır acaba!? Ev bu haliyle bile o kadar güzel ki, bayıldım! Orjinal hali denize kadarmış, kim bilir nasıl güzeldi!
Küçük turumuzdan sonra şenlikli sokağımıza geri döndük ve yiyip, içip, eğlenmeye devam ettik!
Günün son olayı ise "Gurmebüs turuna katılım ve teşekkür" belgelerimizin verilmesiydi!
Ayrılma zamanı geldiğinde anlaşıldı ki herkesin aklında aynı şey var, Armada Hotel'in terasında birşeyler içmek! Uzun zamandır gitmek isteyip de bir türlü gidemediğim oteli görmek için de iyi bir fırsat oldu benim için. Otel güzel, ama terası muhteşem! O kadar yemeğin ve tatlının üstüne ben bir Türk kahvesi içtim, iyi geldi. Bir yarım saat kadar oturduktan sonra biz eve dönmek üzere kalktığımızda Ece şöyle söyleniyordu "Anneee biz niye gidiyoruz? Onlar niye oturuyor hala? Gitmeyelim anne, biz de oturalım, lütfeeennn!!!"
NOT: Kandil simidini bile düşünmüşlerdi! Benim orda yiyecek halim kalmadığı için yanıma aldım, akşam yedik ve "Helal Olsun Sonradan Gurmelere!"diyerek kendilerini andık:))))
Ne guzel bir deneyim ve aktaris . İstanbul'da olsam kesinlikle katilmak isterdim. Ayrica benim kucuk kizim da ayni sizin kiz gibi. Tam bir gurme kendisi. Bebekken hic biberon mamasi almadi. Kasik mamalarini da kabul etmedi.1 yasina kadar geceleri kalkip corba pisirirdim. Bayilirdi tarhana, yayla corbalarina. Simdi de yemeklerin icinde ki baharatlara kadar ayirt edebiliyor. Bu yemegin yagi fazla kacmis .... Gibi yorumlar yapiyor. Yediklerinde katki maddesi var mi , dogal mi diye sorguluyor :))
YanıtlaSil